31 Mart 2012 Cumartesi


BEN BİR SİMYACIYIM...

Olabildiğince yabancı bir mekandayım
Bir yapay denizin kenarında
Bir baraj gölünün karşısında
Tepede,bir bankın o soğuk hücrelerinde oturmaktayım
Karşımda karşı ki tepeler,ağaçlar ve yeşil doğa
Ve sonun bilemediğim bir su cenneti
Nereye baksam senin suretin oluşuyor
Etrafımda,bir caddenin ortasında oynayan çocuklar
Neşenin koynunda uçuşuyorlar
Bende ise onlara katılamamanın acısı
Bir zaman evden çıkıyorum
Ve yeni yabancılara açılıyorum
Yeni yüzler görünce seviniyor
Ama senin olmadığını düşününce buralarda
Bu sevinç uzun sürmüyor
Yerini etrafımı çepeçevre saran hüzne bırakıyor
Gözlerim pencere kenarına takılı kaldı
Panjurlarda birikti gözyaşlarım
Göle karıştı,yağan yağmura bulaştı
Bedenindem akan kan
Ve her yanım yamalı kaldı
Yattığım yeri yadırgadım dün gece
Dedikleri doğruymuş biliyor musun?
İnsan birşeye alışmaya görsün
Geriye kalan herşey yabancılaşırmış
Herşey aslında birşeydir
Ve bana göre herşey sensin
Oturduğum koltuk,yattığım kanepe
Önce üstüme örttüğüm yorgan,sonra vazgeçip
Bedenimi battaniyeye teslim ettiğim gece
Hep seni sordular
Bende cevap veremedim zaten
Öyle boş boş baktım sadece
Ve içerimde cevapsız kalan sorulara bir yenisi daha eklendi
İki gündür yağmur hiç durmadı
Oysa ben misafirdim burada
Güneşi beklerken,yağmur karşıladı beni
Sanki asıl mekanımdan uzaklaştığımı anlar gibiydi
‘’neden terkettin’’ diyordu bana
Hakverdim yağmura
Yalan söyleyemedim
Döneceğim yarın gerçek yaşantıma
Buralar çamurlu
Ve sensiz
Ağaçlar suskun
Saf görünüyor bütün sevdalar
Sana duyduğum sevda saftan da öte
Aslında ben bir simyacıyım
Yok yere bana kalan bütün sevdaları
Altın yaptım
Sevdalar kömürdü
Demirdi
Bakırdı
Bir iksirdi sihirli
Ben onları altına çevirdim
Tıpkı bir simyacı gibi
Yüzümde hala yaralar
Senden hatıra,senden bir işaret misali
Sanki gören bu işaretleri yaklaşmıyor bana
Billiyorlar ki bu kalbin bir sahibi
Bir bileni mevcut
Öyle çok özledim ki yatağımı,evimi
Tütüyorlar gözlerimde
Bir klasik ezgi
Bir karmaşık çizgi
Çeviriyorlar bazen yolumu
‘’yüreğinde’’ diyor asıl hazine
‘’aramaktan vazgeç’’ diyor
Bende dinliyorum onları
Ve bekliyorum
Kalbim elverdikçe
Dünya senin şarkını söylüyor artık
Senin izlerini taşıyorum
Taşıdıkça yorulmuyorum
Biliyorum ki
Sen gelince bu yükü omuzumdan kurtaracaksın
Bir tek bana kalacak ben
Ve benden ruhumu isteyeceksin
Ben çoktan sana ruhumu gönderdim
Gönderirken de
Bütün sensiz geçen günlerimi
Sana hediye ettim...
                                   Ewren
 
 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder