17 Mart 2012 Cumartesi


UYUYA KALMIŞKEN Mİ BEYNİME GİRDİN USULCA?...

Durağan olan ruhumun son demlerinde düştün cemreme
Ve toprağım susuzluğa hasret kaldı
Bilemezdim
Ne kadar zalim bir kurşuna vurulacağımı
Unutmak en kolayı
Ama hatırlamak tek kıyametim
Bitmez dediğim herşey
Aslında çoktan bitmişti
Biteviye vuruyordum yorgun olan bedenimi duvarlardan duvarlara
Uyuya kalmıştım mezarımda
Oysa
Mezartaşım daha tazeydi
Ne bilirdim ki!
Mumdan yapıldığımı
Taş heykellerde görüyordum yüzümün bronzdan yapılmış şeklini
Saymadım geçen zamanı
Gelip geçerken haberim olmuyordu gidişinden
Ve tamamlayamıyordum yarım kalan dualarımı
Ateşin etrafında dönüyordum
Dokunamıyordum
Ellerim cesaretten uzaktı
Oysa ellerimi hıslarımla donatmıştım
Demek ki yetmiyormuş bütün dokunuşlarım
Ne karnımın doyması
Ne de açlığım ölesiye
Ne de susamışlığım sana
Engel olmuyor sevdama
Ara sıra gözüm kesiyor
Bazen de ‘’hayır’’ yapma diyor gönlümün bana aman vermeyen köşesi
Bende şaşırdım
Kime kulak vereyim?
Yada sadece sağduyumun sesini mi dinleyeyim?
İçimde garip bir burkulma
Yaz günü esen yeller gibi
Yada kışın ortasında yüreğimi dolduran ayaz misali
Daha temizleyemedim bedenimi
Dolduramadım ruhumu temiz olan sevdalarla
Hep zamansız bir gariplik sürükledi beni ordan oraya
Yılıyorum yavaş yavaş
Hayat kavgası ağır gelmeye başladı
Gördüğüm suretler
Düşündüğüm kelimeler
Va sayamadığım kırgınlıklarım
Sanki benim değiller
Karamsarlıklarım tekrar çöküyor üzerime
Oysa
İyimserliklerimden memnundun ben
Düşemiyorum peşine
Ve düşünemiyorum gidişini
Bilmezdim ölümümün bu kadar beyaz olacağını
Ve tahmin edemezdim karalar bağlayacağımı
Artık söz edilmesin isityorum malum olanların
Bana yabancı şeyleri konuşmak istiyorum
Yok musun sen aslında?
Benim beynimde yarattığım ve yaşattığım bir nesne misin?
Yada bir hayal uykusuzluğumda
Uyuya kalmışken mi beynime girdin usulca?
Yoksa
Hayat bir yarı uyku mu?
Yada yarı ölüm
Öylece durmuş bakıyorum geçmişime
Ve şaşırıyorum
Yaptığım her saçma harekete
Ben miyim?
Yoksa beni taklit eden herhangi biri mi?
Ne fark eder ki!
Ha ben,ha başkası!
Neyi değiştirir ki!
Yaşam zaten oyunlar üstüne kurulmuş akıl oyunları
Ve zamanın dışına taştım ben
Zaman önemsiz bir mekan artık içimde
Zaman yok
Vakit çoktan vurmuş sahile
Ölmüş
Öldürmüşüm zamanı kendi düşümde
Ve sevdan gelip yerleşmiş boşluklarıma
Ağlamak belki tek fayda
Ama boşver!
Ne ağlamak yakışır bana!
Ne de üzmek kendimi bir vefasızın uğruna!...
                                                                       Ewren

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder